MUHARREM AYI, MATEMİ VE ORUCU (1.GÜN)

  • 30 Ağustos 2019, Cuma

Muharrem Erkânı Nedir?

         Muharrem’in birinci gününden itibaren on iki gün oruç tutulur ve her gün tutulan orucun açılmasından sonra Cem evlerinde toplanılır, muharrem ayı ile ilgili, Kerbela ile ilgili sohbetler yapılır, mersiyeler söylenir ve Muharrem erkânı (Cem’i) ibadeti yapılır. On iki gün boyunca bunlar yapılır, on üçüncü günü aşure pişirilip, kurbanlar tığlanıp, lokmalar dağıtılır ve birlik erkânı (Cem’i) yapılır. Bunun gerekçesi de şudur;

         Kevser suresinde Hz. Peygamber’imizin soyunun Kevser’den, yani Hz. Fatıma ile Hz. Ali’den geleceği müjdesi veriliyor. Bundan dolayı da Hz. Peygamber’e, Şükret, ibadet et ve kurban kes deniyor. Biliyoruz ki Kerbela da sadece İmam Zeynel Abidin sağ kaldı ve Ehli-Beyt soyunun günümüze kadar gelmesini sağladı.

İşte muharrem orucu sonunda kesilen kurban, İmam Zeynel Abidin sağ kalıp Ehli-Beyt soyunun günümüze dek devam ettiği için kesilen şükranlık kurbanıdır. Muharrem’in on üçüncü günü bir araya gelinir, o gece tutulan oruçların, kesilen kurbanların kabulü için Allah’a dua ve niyazda bulunur. Cem ibadeti yapılır.

Muharrem orucunun aslı nedir?

Kur’an da; Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz, Allah’a karşı gelmekten sakının deniyor. (Bakara suresi, Ayet 183)

Yine Kur’an da Sayılı günlerde olmak üzere oruç size farz kılındı. Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa, tutamadığı günler kadar, diğer günde tutar deniyor. (Bakara S. Ayet 184)

Ayetlerde de anlatıldığı gibi, Hz. Muhammed öncesi Peygamberleri ve onların ümmetlerini kast ediyor. Sayılı günlerden bahsediliyor, bu günler Muharrem ayı içerisinde oruç tutulması gereken günlerdir, yani Muharrem’in birinden itibaren on iki gündür. (on iki imamlar)

Muharrem orucundan öncede üç gün masumu paklar orucu tutulur, bu oruç Müslim b.Akily ve iki küçük oğlu için tutulan oruçtur.

İsra Suresi, Ayet 77 de buyuruyor ki; Sizden önce gönderdiğimiz Resullerimize uygulanan yasa da buydu. Sen bizim yol ve yasamızda değişme bulamazsın”

Bu orucu, hangi Peygamber niçin tutmuştur.

>Âdem Peygamber, tövbesinin kabul edildiği gün için

>Nuh Peygamber, gemisinin karaya çıktığı gün için

>İbrahim Peygamber, Nemrut ateşinden kurtulduğu gün için

>Yakup Peygamber, oğlu Yusuf’a kavuştuğu gün için

>Eyüp Peygamber, dertlerinden kurtulup şifa bulduğu gün için

>Yunus Peygamber, balığın karnından kurtulduğu gün için

>Musa Peygamber, firavunun gazabından ümmetini kurtardığı için

>Allah’ın Resülü, Hz. Muhammed Mustafa da Emevilerin zulmünden kurtulmak için 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicretinde, Medine’ye sağ salim dönmesinin şükranlığı olarak on gün Muharrem orucunu Hira mağarasına inzivaya çekilerek oruç ibadetini tamamlamıştır.

Aynı zamanda Peygamberlerin ümmetleri de bu oruçları tutmuşlardır. On Muharrem Peygamberlerin kurtuluş veya müjde günü olarak kabul edilir. Hz. Peygamber’in torunu İmam Hüseyin’in ve yakınlarının ise felaket ve musibet günü olmuştur bu ay.

Bundan dolayıdır ki, Alevi inancına mensup insanlar Peygamberlerin uyguladıkları bu on günlük oruca, iki günde Kerbela da şehit olan İmam Hüseyin ve yetmiş iki yakını için, on iki gün oruç tutarlar. Görüldüğü gibi Muharrem orucu tamamen Kur-an’a dayanır. Bu oruç, aslında tüm İslam âlemi için farz kılınmıştır.

         Yukarıda da anlattığım gibi Muharrem orucu başlamadan önce, üç gün Masumu Paklar orucu, on iki günde Muharrem (12 İmamlar) orucu ile birlikte on beş gün oruç tutulur. Muharrem ayı bir matem ayıdır, bu ayda on iki gün boyunca yas tutulur. Bu ayda yüreği Ehli-Beyt sevgisiyle yanan kendini İslam diye kabul eden için matem aydır ve bu matemi (yası) yaşamalıdır. Çünkü bu ayda Hz. Muhammed Mustafa’nın öperek, severek sırtına alıp gezdirdiği sevgili torunu Hz. İmam Hüseyin’in ve yetmiş iki Ehli-Beyt dostunun“Kerbela” denilen yerde, iktidar hırsıyla içi kararmış olan Muaviye oğlu Yezid tarafından susuz şehit edildiği aydır.

Bu oruç tutulurken, susuz Kerbela şehitlerini anmak adına, on iki gün boyunca saf su içmemeye gayret ederler, burada amaç Kerbela da yaşanan susuzluğu ve o acıyı paylaşmaktır. Muharrem orucuna bir sonraki gün alımına geçmeden, yani gece saat onikiden önce yiyecekler yenir ve niyet edilir. Muharrem ayı orucu boyunca özellikle Anadolu yöresinde kesici alet kullanılmaz, kurban kesilmez yani kan akıtılmaz, yemeklerine et konulmaz ve et yenilmez, düğün gibi vs. eğlenceler yapılmaz. Aynaya bakılmaz, traş olunmaz, yıkanılmazdı kısaca on iki gün boyunca acı içinde yas tutulurdu.

Mümkün mertebe kimseyle tartışılmaz, gönül kırmamaya özen gösterilirdi, tüm bunlar tabi ki Anadolu da, yani köylerimizde kaldı. Bizler burada da yapmaya çalışıyoruz ama yöresel yerlerimizde yaptığımız gibi değil de biraz daha esnek olarak, artık şehirlerde yaşıyor, toplum içerisine çıkıyoruz, işimize gidiyoruz. Çünkü burada kimimiz resmi kurumlarda, kimimiz özel sektörde çalıştığımız için temiz olmak zorundayız. Kılık kıyafetimize bakmak zorundayız, yani temizliğimize dikkat etmeliyiz. Yinede buna rağmen matemimizi orucumuzla birlikte yaşamaya çalışıyoruz.

Oruç nedir, niçin tutulur?     

İnsanlara her türlü kötülükler yaptıran, nefis, tamah ve şeytani duyguları ıslah etmek için riyasız ibadettir, oruç tek kelime ile.

Islah-ı nefistir, insanın kendi kendisini eğitme evresidir. Allah’ın rızasını kazanmak için oruç tutmaya niyet etmiş bir insan, o gün ne kadar güzel lezzetli yemekler görse de, iştah çekse de, ben oruçluyum der sabreder. Orucunu bozmaz, işte bu gibi sabır alışkanlığı yapan insanlar, bir gün nefsine uyup bir kötülük yapacağı zaman, işte o ıslah-ı nefis alışkanlığı onu bu kötülüğü yapmaktan geri alır. Yalnız yememekle, içmemekle tutulan oruç, oruç değildir. Oruç tutan insan, o gün dili ile yalan söylemeyecek, dedikodu yapmayacak, bir kalp kırmayacak, eli ile kimseyi incitmeyecek, harama el uzatmayacak, gözü ile kimsenin namusuna kötü niyetle bakmayacak, bütün dünyevi duyguları ile oruç olacak ki, orucun oruç olsun, Allah’ın rızasını da kazanabilesin.     

Oruç, nefsimizi ıslah etmek için, Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanmak için tutulur. Oruç, Allah’a şükür ve şükranlarımızı ifade etmek için, Allah tarafından dilek ve temennilerimizin yerine gelmesi için tutulur. Oruç, elimizde olmayarak yaptığımız bir hatadan dolayı, Allah’tan af dilemek için tutulur. Oruç, sadece aç kalmak değildir, tüm bedenin oruçlu olma halidir, yani nefsiyle, eliyle, diliyle ve beliyle kısaca tüm azaları ile oruçlu olmalıdır.

Oruç olma hali bizleri hemen yemeye, içmeye yöneltir, açlık ve tokluğu aklımıza getirir. İşte bu böyle olmamalı nefsine hâkim olunmalıdır.

Oruç beden orucudur dedik, nedir bu beden orucu:

Elin orucu; hiçbir vesile ile harama el uzatılmamalı

Dilin orucu; hiçbir vesile ile yalan, küfür, dedikodu ve gıybette bulunmamalıdır.

Belin orucu; zinadan ve şehvetten uzak durmalıdır.

Gözün orucu; hiçbir şeye kötü gözle bakmamalı ve gafletten uzak durmalıdır.

Kulak orucu; tüm kötü fiillere kulağını kapamalı ve yasak olan şeyleri duymamalıdır.

Kalbin orucu; her an Allah’la beraber olduğunu, hiçbir vesile ile Allah’tan uzak olmamalı, hiçbir zaman tevekkür’den uzak kalmamalı ve vermiş olduğu nimetlerden dolayı Allah’a şükretmelidir.

İradede orucu; Cenab-ı Allah, en mükemmel olarak yarattığı insana, diğer varlıklardan fazla olarak irade sıfatı vermiştir. Oruç tutan kimse, iradesine hakim kimsedir, çünkü nefsimiz bizden çok şey ister, eğer biz nefsimizin hakimi olmazsak, istediği her şeyi verirsek onun tutsağı olmuş oluruz.

Yani irade elden gitmiş nefsin dediği olmuş olur, buda bizi kötülüğe sevk etmiş olur, ama biz irademize sahip olursak, bu bizi hiçbir kölüğe sevk etmez.

Ruhun orucu; Cenab-ı Hakk, kendi öz cevherinden ve tertemiz olarak bize verdiği ruhumuzu, manevi duygularla beslemeliyiz. Müzik nasıl ruhun gıdası diyorsak, yaptığımız ibadette ruhun gıdası olmalıdır. Kısacası nefsimizin hâkimi olmak tüm bu saydıklarımızı içine aldığımız zaman ruhun gıdası haline getirmiş oluruz.

Muharrem ayı neden her yıl on gün öne gelir?

Eski Kameri ayların toplamı, Yani bu on iki ayın toplam gün sayısı 355’tir. Oysaki güneşin ilkbahar ılım noktasından iki geçişi arasındaki zaman birimi olan gerçek yıl gün sayısı 365’tir.

Demek ki, Miladi takvim ile Kameri takvim arasında gün farkı 10 dur. Dolayısıyla Arabî aylar ve Muharrem ayı her yıl on günlük bir kaymayla öne gelir, bu dönüşüm yaklaşık otuz altı yılda bir aynı zamana denk gelir.

Hz. Muhammed ve Hz. Ali döneminde de Muharrem ayı, yıl içinde dönmüştür. Kerbela olayından sonrada İmam Zeynel Abidin ve ondan sonra gelen İmamlar ve onun soyundan gelen Hacı Bektaş Veli döneminde de Muharrem ayı yıl içinde dönmüştür.

Muharrem ayı nedir? Muharrem ayı haram aylardandır.

Yüce Kitabımız Kur-an’ı Kerim buyuruyor ki; sana haram ayı, yani onda savaşmayı sorarlar. De ki; O ayda savaşmak günahtır, insanları Allah yolundan çevirmek, Allah’ı inkâr etmek, Mescid-i Haram’ın ziyaretine mani olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük bir günahtır. (Bakara S. Ayet 217)

Araplar Hz. Muhammed döneminde, bu ayın haram ayı olduğunu bildikleri halde istedikleri zaman savaşmak ve avlanabilmekteydiler. Bu ayı kasıtlı olarak, farklı bir ayla eşdeğer hale getirmişlerdir. İşte bu kasıtlı ve hileli yöntem, Hicretin 8. yılında şu ayetle kaldırıldı  (Tevbe S. Ayet 37)

Haram ayları ertelemek, sadece kâfirlikte ileri gitmektir. Çünkü onunla, kâfir olanlar saptırılır. Allah’ın haram kıldığının sayısını bozmak ve O’nun haram kıldığını helal kılmak haram ayını bir yıl helal sayarlar, bir yılda haram sayarlar. Böylece onların kötü işleri kendilerine güzel göstermiştir. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez denilmektedir.

         Cenab-ı Hakk matemimizi, oruçlarımızı, niyetlerimizi kabul eylesin, bizleri Ehli-Beyt’in katarından didarından ayırmasın.